Pazarlama Stratejisi Nasıl Oluşturulur?

Pazarlama Stratejisi Nasıl Oluşturulur?

Pazarlama Stratejisi Nedir?

Pazarlama Stratejisi Nasıl Oluşturulur?  Pazarlama stratejisi bir işletmenin ürün veya hizmetlerini potansiyel müşterilere ulaştırmak ve bu potansiyel müşterileri gerçek müşterilere dönüştürmek için izlenen bir yol haritasıdır. Bir pazarlama stratejisi şirketin sunduğu değeri ( neden diğer şirketler ya da ürünler değil de biz ), marka mesajını ve hedeflenen müşterilerin demografik bilgilerin bünyesinde barındırmalıdır.

Pazarlama stratejisi oluşturmak bütün işletmeler için hayati önem taşır. Pazarlama stratejisi olmadan müşterileri etkileme çabalarınız rastgele ve yetersiz olur.

Stratejinizin odağında ürünlerinizin ve hizmetlerinizin müşterilerin ihtiyaçlarıyla buluşması ve bu müşterilerle uzun vadeli ve karlı ilişkiler kurmak olmalıdır. Bunu başarmak için müşteri algısındaki ve talebindeki değişikliklere cevap verecek esnek bir strateji geliştirmeniz gerekir. Bu aynı zamanda başarılı bir şekilde hedefleyebileceğiniz bütün yeni pazarları tanımlamanıza da yardımcı olur.

Pazarlama stratejinizin amacı, önce pazarı tanımlamak ve daha sonra da sunduğunuz faydalar aracılığıyla hedef pazarınızla iletişim kurmak olmalıdır.

Stratejinizi oluşturduktan ve uyguladıktan sonra verimliliği gözlemlemeniz ve stratejinizin başarısının devamlılığını sağlamak için değişiklikler yapmanız gerekir.

Bu makale, hangi müşterileri hedefleyeceğini ve onlara ulaşmak için nelere odaklanacağınız konusunda size yardımcı olacaktır. Pazarlama stratejinize neleri dahil edeceğinizi ve etkili eylemler olarak bunları nasıl kullanılacağını açıklamaktadır.

1 – Başarılı bir pazarlama stratejisinin temel unsurları

2 – Güçlü yönlerinizi ve zayıf yönlerinizi kavrayın

3 – Pazarlama stratejisi geliştirin

4 – İpuçları ve gizli tuzaklar

1 – Başarılı bir pazarlama stratejisinin temel unsurları

Başarılı bir pazarlama stratejisinin temel unsurlarından biri var olan müşterilerin ve potansiyel müşterilerin belirli gruplara veya segmentlere bölünmesi ve “ihtiyaçlarına” göre karakterize edilmesidir. Bu grupları ve ihtiyaçlarını pazar araştırması aracılığıyla tanımlayın.

Hedeflemek istediğiniz müşterilerin ihtiyaçlarıyla örtüşen ve güçlü yönlerinizi ön plana çıkaran bir pazarlama stratejisi geliştirin. Örneğin belirli bir grup müşterinin önceliği kalite ise sunduğunuz yüksek kaliteli hizmetlere dikkat çekecek herhangi bir pazarlama faaliyetine yönelin.

Bu reklam, fuar, halkla ilişkiler girişimleri, internet faaliyetleri aracılığıyla ve etkili bir “satış noktası” stratejisi geliştirerek başarılabilir. Faaliyetlerinizi işe yarayacağından emin olduğunuz yöntemlerle sınırlandırın ve bütçenizi zorlamaktan kaçının.

Gözden kaçırılan temel unsurlardan biri, stratejinin ne kadar etkili olduğunun gözlemlenmesi ve değerlendirilmesidir. Bu kontrol elemanı, sadece stratejinin gerçekte nasıl etkili olduğunu anlamanıza yardımcı olmaz, aynı zamanda gelecekteki pazarlama stratejisi hakkında bilgi sahibi olmanıza da yardımcı olur. Her yeni müşteriye işletmenizi nereden duyduğuna ilişkin sorular sormak en basit araçtır.

Pazarlama stratejinize karar verdikten sonra stratejinizi nasıl uygulayacağınız ve stratejinizin başarısını nasıl değerlendireceğinizle ilgili bir pazarlama planı hazırlayın. Müşteri ihtiyaçlarındaki ve sektördeki tutumlardaki değişikliklere en kısa sürede cevap verebilmek için bu plan düzenli aralıklarla gözden geçirilmelidir.

Pazarlama anlayışı

Pazarlama anlayışı

Pazarlamanın tanımını, içeriğini ve felsefesini daha iyi kavrayabilmek bakımından pazarlama anlayışındaki gelişmeleri kısaca özetlemekte yarar vardır. Pazarlama anlayışındaki bu gelişmelerin nedeni üretim teknolojisi, rekabet ve tüketici davranışlarındaki değişme ve gelişmelerdir.

Üretim Anlayışı,

Satış Anlayışı, 

Pazarlama Anlayışı,

Sosyal Pazarlama Anlayışı,

Global Pazarlama Anlayışıdır.

Üretim anlayışı, en eski pazarlama anlayışıdır. Bu dönemlerde, işletmelerin temel sorunu, üretimi artırmanın yollarını bulmaktı. Bütün dikkatler üretime çevriliydi. Verimlilikte, teknolojide ilerleyerek bir an önce üretimi artırmak temel hedefti. Bu aşamada mühendislik de en geçerli meslekti. Çünkü üretimin artma olanağı mühendislikte yatıyordu.

Satış anlayışı aşaması; üretimin bollaştığı tüketicinin kıtlaştığı dönemdir. Bu dönemde işletmelerin sorunu, talebin yetersizliğidir. Bu dönemin zihniyeti; “verimli üret, reklam yap; satılır ve kâr elde edilir” şeklinde özetlenebilir.

Üretim anlayışı dönemindeki kâr anlayışı, üretimden doğan kâr; satış anlayışı dönemindeki ise, satıştan doğan kâr anlayışıdır. Pazarlama kavramının Türk literatürüne girişinin yaklaşık 30 – 40 yıllık geçmişi vardır. Bu kavramı Batı’daki türetilişine uygun olarak, marketing sözcüğünden pazarlama olarak Türk literatürüne kazandıran, Prof. Dr. Mehmet OLUÇ olmuştur. Tüketici isteklerinin donduğu, rekabetin iyice arttığı, teknolojik ve toplumsal dönüşümlerin hızlandığı bir dönemde ise, satış anlayışı ne talebi artırmaya, ne de yeni talep yaratmaya yetti. İşte bu açmazı aşmak için yeni bir pazarlama anlayışı doğup gelişti. Buna pazarlama anlayışı ya da felsefesi dedi.

Ekonomistler pazarlamayı; mallara yer, zaman, mülkiyet ve yerine göre biçim faydası katmakla ilgili işletme faaliyetleri olarak tanımlarlar. Pazarlamacılar denince iğneden ipliğe, kahveden bilgisayara kadar değişik mal ve hizmetleri pazarlayan her boydan işletme yöneticileri, değişik toplumsal görüşleri pazarlayan politikacılar, tarihi ve doğal değerleri sunan turizmciler akla gelir. Pazarlanan mal hizmetler ise; değişik politik görüşler, tur paketleri ve öteki bin bir çeşit mal ve hizmetlerdir.